Ana Sayfa 1998-2012 Televizyonların rezil dizileri

Televizyonların rezil dizileri

Türkiye’de orta halli ve dar gelirli ailelerin tek eğlencesi ve ne komiktir ki boşa vakit geçirme aracı, herkesin bildiği gibi televizyonlardır. Bu arada 1985 sonrası o kadar çok televizyon kanalı ortaya çıktı ki, herhalde bu konuda da dünyada sayılı ülkelerden biriyiz.

Zavallı Türk insanının geneli fakir ve muhafazakâr bir yapıda bulunduğundan vaktini barlarda, pavyonlarda, tatil köylerinde, kayak merkezlerinde vs. harcama imkânına da sahip değildir. Böyle parıltılı yerleri ancak televizyonlarda ve gazetelerin magazin sayfalarında görüyor. Çünkü Türk’ün işi sabahtan akşama kadar çalışmak, ülkesini korumak, devletine vergi vermektir. Gününü gün edenler ise, bu vatanın topraklarında hiçbir hakkı olmayan, sürekli vergi kaçıran, kara para, uyuşturucu, kadın ticareti yapan; Türkiye Cumhuriyeti’nin içerideki ve dışarıdaki düşmanlarıyla işbirliği hâlinde olan, servetlerini kandan ve ihanetten kazanan kişilerdir. Ne acıdır ki, büyük bir bölümü bu sınıfın içerisine girenlerin, zevk ve safa âlemleri televizyonlar vasıtasıyla, imrendirilerek saf Türk milletine gösterilip, o da kendilerine benzetilmeye çalışılıyor. Yukarıda anlatmaya gayret ettiğimiz, Türk’ün örfüne, âdetine, aile yapısına uymayan bu kepaze hayat tarzının üstüne, son zamanlarda televizyonlar kanalıyla yeni bir dejenerasyon tipi olarak; kalitesiz, seviyesiz, bayağı, yine Türk milletinin bütün değerli varlıklarını ayak altına alan, her türlü kült tür unsurlarını yok sayan ağa, mafya, Çingene, Kürt, Arap, Rum vs. vatandaşları ön plana çıkaran bir dizi furyası ile kimin eli kimin cebinde belli olmayan gelin-kaynana-damat programları aldı başını gidiyor. %90’ı Türk ve Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarına ve çocuklarına yönelik diziler yayınlayan bir kanalda çizilen erkek ve dişi peri imajında, erkek perinin başındaki tac haçlarla süslü olup, şahıs da peder görünümündedir ki, Türk çocuklarına gizli bir Hrıstiyanlık propagandasının yapıldığını, herhalde RTÜK üyeleri görmezlikten geliyor. Bir zamanlar alay ettiğimiz eski Türk filmleri dahi bunlardan daha şerefli ve haysiyetliydiler. Hiç olmazsa onlar Türk milletinin kültürüne sahip çıkıyorlar, açıkça küfretmiyorlardı.

Vatandaşın tek eğlencesine ambargo koymaya niyetimiz yok, bu arada başka bir mesele var ki, çoğu kişi bunun farkında değil. Sanki bütün bu televizyon kanalları el birliği etmişçesine, Türk kültürünü ve milletin yüce değerlerini yok etmeye çalışıyor. Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’nin aslî unsuru Türk milletidir; temeli de yüksek Türk kültürüdür” diye boşuna mı söyledi? Devletimizin kurucusunun bu sözlerine birtakım hainler şimdi herhalde kıçlarıyla gülüyorlardır. Maalesef Türk milleti ve devleti sahipsiz addedilmekte, devleti koruyan ve kollayan organlar işlevlerini yerine getirememektedir. Bize gerici demesinler ve Avrupa’nın köleliğine engelteşkil eder diye, kimse ses çıkarmıyor.

Atatürk’ün işaret ettiği üzere, Türk kültürü engin denizler gibidir. Onun içindeki zenginlikler hem İslam, hem de Hrıstiyan; ya da Batı ve Doğu medeniyetinin temelini teşkil eder. Türk’süz ve Türk kültüründen arınmış bir dünyanın varlığı bile söz konusu olamaz. insan nesline pek çok şeyi kazandıran bu yüce milletin gösterilecek hiçbir şeyi yokmuş gibi davranan televizyonlar, ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları içinde ve onun halkına yönelik faaliyetlerde bulunuyorlar. Toplum yapısını bozmaya ve milletimizi aşağılamaya yönelik bu yayınlara karşı tek bir önlem alınmıyor. Bunların büyük bir kısmı da devletin verdiği reklâmlarla büyümekteler ve sanki Türkiye Türklerin değilmiş gibi program yapıyorlar.

Efendiler, sizlere bir kez daha sesleniyoruz: Türkiye’de ne şu millet ne bu topluluk vardır. Türkiye Türklerindir. Bu böyle biline! Türkiye Cumhuriyeti milletini meydana getiren birtakım halkları ön plana çıkararak, onları şirin göstererek, üstüne üstlük Türkleri hor görerek kimse bir yere varamayacak!

Biz bu senaryoları Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında da yaşadık. Sanmayın ki bu asil millet bir kuzudur. Unutmayın, onlar dişi kurtun çocuklarıdır. Kükremeleri çok korkunç olur. Bunu bütün dünya gayet iyi bilir. O sesini çıkarmıyorsa da, her şeyin farkındadır. Bilakis bütün bunları çok iyi süzüyor ve zamanın gelmesini bekliyor.

Bugün televizyonların, bir yerlere ve birilerine iyi görünmek, kanallarına dış destek sağlamak amacıyla yaptıkları programlar, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan başka bir şey değil. Türk milletinin ortak değerleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş dinamikleriyle kimse oynayamaz, kimsenin buna hakkı yoktur. Türk milletinin sabrını zorlamayın. Bu asil millet uykusundan uyandı. İnsanlar tepki göstermiyor diye de aldanmayın. Unutmayın ki, Atatürk’ün yanında Millî Mücadele’yi başlatan üç-beş kişi vardı. Ama yakılan kıvılcım, bütün Türk milletinin benliğini sardı. Oguz Han’ın bozkurtu misâli millet top-yekûn onun ardından yürüdü. Şimdi parlayacak olan bir kıvılcım her tarafı kaplayacaktır. O kıvılcımı yakacaklar da, bu milletin içinde çok şükür mevcuttur. Türk milleti dünyanın efendisidir. Haklının yanında, haksızın karşısındadır. Kendi ülkemizde huzur istediğimiz gibi, bütün cihanın da barış içerisinde yaşamasını arzularız. Belki bugün durumumuz pek iyi gözükmüyor, ama yarının ne olacağını kimse bilemez. O yüzden Türk milletiyle uğraşanlar, kuyusunu kazmaya çalışanlar, aklını başına alsınlar. Bu arada hâlâ Türklerin arasında ne olup-bittiğinin farkına varamayanlar mevcutsa, onlar da ayılsınlar. Ülkemiz elimizden alınmaya çalışılıyor. Türk öğretmeni okulunda, doktoru hastanesinde, işçisi fabrikasında, sanatçısı atölyesinde tavrını belirtsin ki, bu milletin yaşadığını herkes anlasın.

Ne mutlu Türküm diyene!

 

Orkun'dan Seçmeler