13 Ağustos 1988: Türkçü fikir adamı Said Bilgiç İstanbul’da 68 yaşında vefat etti.
1920’de Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesinde doğdu. İlkokul ve ortaokul öğrenimini müteakip 1939’da Afyon Lisesi’nden mezun oldu. 1940’ta Küpeler Nahiyesi Müdürlüğü’nde bulundu. 1940-1941’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girerek başladığı yüksek öğrenim hayatını 1944’te tamamladı. Aynı yıl Irkçılık – Turancılık Dâvâsı’nın mağdurları arasında gözaltında tutuldu. Mahkemede beraat etti.
Yedek subay olarak askerlik görevini ifa ettikten sonra, Gümüşhane’de hâkim yardımcılığına tayin edildi. Bilahare istifa ederek siyasî hayata atıldı. 1946’da Isparta’da Demokrat Parti İl Teşkilâtı’nı kurdu, 1950 ve 1954 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden Isparta milletvekili seçildi. 1952’de Türkiye Milliyetçiler Derneği’nin Genel Başkanlığı’na getirildi. 27 Mayıs 1960’a kadar milletvekilliğini sürdürdü. Yassıada Mahkemesi’nde idamla yargılandı ve beş yıl ağır hapse mahkûm edildi. 1962’de tahliye olduktan sonra İstanbul’a yerleşti. Orta Doğu, Bab-ı Âli’de Sabah, Adalet ve Yeni Düşünce gibi yayın organlarında millî ve mânevî değerlerimizi işleyen, yücelten yazılar yazdı. 1978’de Milliyetçi Hareket Partisi Genel İdare Kurulu’na seçildi. Bu görevi sebebiyle 12 Eylül 1980 İhtilâli’nden sonra tevkif edildi. 120 gün göz altında tutuldu, beraat etti.
Bir hukukçu ve fikir adamı olarak kendisini vatanına ve milletine faydalı olmaya adayan Said Bilgiç, aynı zamanda iki kız çocuğu babası olup örnek bir aile yapısına sahipti.
Türk siyasî tarihinin önemli simalarından Said Bilgiç’in, anne gönlünü fethedemeyen insanın başarılı olamayacağı inancıyla kaleme aldığı günlüğü, BKY tarafından Anne ve Çocuk adı ile kitap dünyamıza yeniden kazandırıldı. Eserinde; “Anne gönlünü fethedemeyen insan fezaya tırmanamaz. Milletlerin yükselişinde birinci hedef, anaların gönlünü fetihtir. Ne mutlu bu yolun yolcularına. Sevgi, her faziletin, sevgi, her büyük eserin doğurucusudur.” diyordu.