Ana Sayfa 1998-2012 Takas/trampa, barter ve klirink sistemi ile ticaret

Takas/trampa, barter ve klirink sistemi ile ticaret

PROF. Dr. Reha Oğuz Türkkan hocamız feryat ediyor: “300.000.000 nüfuslu, 11.000.000 kilometrekarelik Türk dünyası ülkelerinin stratejik, jeopolitik ve kaynak zenginliklerinin vereceği gücü tekrar tekrar anlatmamız lâzım.” Elbette: Anlatmalıyız, kabul ettirmeliyiz ve uygulamalıyız. Hocamız haklı. Türk dünyası ile ilgili stratejik, jeopolitik işbirliklerini geliştiremezsek, milletlerarası arenalarda bu işbirliklerini gerçekleştirebilen ve bu sebeple de güçlenen ülkelerin uydusu oluruz. Ekonomi alanında işbirliği yapılamaz ise, her bir Türk devleti, zengin kaynakların fakir bekçileri olarak güçlü devletlerin sömürgesi konumuna düşer.

Türk Cumhuriyetleri, dünya tarihinin yazdığı en büyük açık hapishâne olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB)’nin dağılmasından sonra bağımsızlığına kavuştu. Böylece önümüze, kendiliğinden oluşan mükemmel bir fırsat çıktı. Geride bıraktığımız 13 yıl içerisinde, bu fırsatı kullanamadık. Milletlerin hayatında 10 yıllar fazlaca bir anlam taşımaz. Bu süreyi, biribirimizi tanımak amacı ile değerlendirdiğimizi düşünerek kendimizi teselli edebiliriz. Artık biribirimizi tanımış olmanın rahatlığı içerisinde neler yapılabileceğinin belirlenip uygulamaya konulması gerekiyor. Türkkan Hocamız bu belirlemeyi yapmış, nasıl uygulanacağını ve hangi sonuçların alınacağını, ‘Dokuzlar, güç ve ortak hareket ülküsü’ (1) başlıklı çalışması ile ilgililerin bilgilerine sunuyor. Hocamızın ifâdesi ile; Sönen ateşin korlarının büsbütün sönmesine izin vermemeliyiz.”

İnsan hayatında ekonomi, şüphesiz her şey değildir. Fakat kabul edilmeli ki: çok şeydir. Geçim sıkıntısı içerisinde olan insanlar için askerî güç, kültürel değerlere bağlılık ve diğer sosyal hedefler ikinci plânda kalabilir. Ekonomik bağımsızlıklarını kazanmış ülkelerin; bölgelerinde ve dünyada önemli bir devlet olmaları, stratejik konumlarını değerlendirmeleri çok daha kolaydır.

Türk Cumhuriyetleri; Moskova’nın kıskacında, Çarlık dönemi de hesaba katılırsa, 150 yıl süre ile, farklı ekonomik sistemleri uygulamak mecburiyetinde kaldı. Oralarda alışılagelen sistemle Türkiye’de uygulanmak a olan sistem arasındaki çelişkiler sebebiyle, aramızda, klâsik anlamda bir dış ticaret sistemi oluşturulup geliştirilemedi.

Diğer taraftan ilim adamları, Türk dünyası için bir ortak alfabe oluşturamadılar. Buna karşılık Türk asıllı insanlar arasında ortak konuşma dili zaten vardı. Ufak – tefek engeller aşıldı. Anlaşmada problem kalmadı.

Ekonomi ile ilgili ilişkiler konusundaki engeller de devletlerin karşılıklı olarak küçük ölçüdeki katkı ve desteği ile kısa zamanda aşılabilir. Bunun için en uygun çözüm, başlıkta belirtilen (küçük farklarla hepsi aynı hedefe ulaşan) ticaret sistemlerinin, özellikle barter ticaretin uygulanmasıdır.

NE NEDİR?

Takas / Trampa: Basit anlatımla takas; insanların elindeki ihtiyaç fazlası malın, ihtiyaç hissedilen mal ile değiştirilmesi demektir. İş makinesi veren tarafın, petrol almak suretiyle alacağını tahsil etmesi gibi. Alacağın kapatılması için miktar ayarlaması yapılamayan hâllerde, borçlu kalan taraf, milletlerarası para birimi ile nakit ödeme yaparak hesabı kapatır. Kabul edilmeli ki takas, basit olmakla birlikte, ilkel ve büyük ölçüde karşılıklı güven esasına dayalı bir sistemdir. İhtiyaç fazlası malların karşılıklı olarak aynı anda teslimi mümkün olmayabilir. Bu durumda bir aracı kurumun, garantör olarak devrede olması gerekir. Takas odaları bu sebeple oluşturulmuş kurumlardır. Tarih öncesi ilkel toplumların ticaret sistemi olan takas, günümüzde geliştirilmiş ve kolayca uygulanabilir şartlara kavuşturulmuştur. Bu gelişmiş şekiller; barter ve klirink(2) olarak bilinmektedir. Takas işleminin bir adı da trampadır. Takas ve trampa, barter uygulamasının daha saf ve ilkel şeklidir. Halk anlatımı ile değiş-tokuş olarak ifade edilen bir alış-veriş sistemidir.

Barter: Bir firmanın satın aldığı mal ve hizmet bedelini, kendi ürettiği mal ve/veya hizmetle ödemesidir. Bu işlemde alıcı ve satıcı bir araya gelmezler. İşlemleri, başından sonuna kadar organizatör konumundaki barter firması yürütür. Para, fiilî olarak kullanılmaz. Yalnızca muhasebe kayıtları için devrededir. Sistem; uygulamada hem mal ve hizmetin satışında bir pazarlama tekniği, hem de bir ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Barter ticaret; takas ve trampa işleminin gelişmiş ve modern bir şeklidir.

Klirink: İki ülke arasında yapılan alış-veriş bedellerinin karşılıklı olarak malla ödenmesidir. Klirink işlemi, ilgili devletler arasında imzalanan klirink sözleşmesi ile gerçekleştirilir. Barter ile klirink arasındaki fark; birincisinde sistem düzenleyicisinin özel sektöre ait bir şirket, ikincisinde ise devlet olmasıdır. Klirink sisteminde Merkez Bankası veya muhabir banka devrededir. Klirink sözleşmesi imzalanan ülkelerdeki üretici, alıcısını bulup ihracatı gerçekleştirir. Gümrük Çıkış Beyannâmesi (GÇB) denilen belgeyi bankaya gösterip ihraç ettiği mal bedelini alır. Merkez Bankası, ödediği mal bedelini ilgili firmanın hesabına borç kaydeder. O ülkeden ülkemize sevk edilen mallar da hesaba alacak olarak geçer. Borç – alacak farkı, sözleşmede belirtilen dönemin sonunda nakit olarak ödenir veya bir sonraki devreye intikal ettirilir.

BARTER SİSTEMİ NASIL

ÇALIŞIYOR?

İletişim, ulaşım ve teknolojinin gelişmesi sebebiyle milletlerarası ticarette takas ve trampa işlemleri artık çok az kullanılıyor. Barter ve klirink tercih ediliyor. Dünya ticaret hacminin (kaba rakamlarla) % 25’inin barter sistemi ile, % 50 kadarının da klirink sistemi ile gerçekleştirildiği belirtilmektedir. Barter ticaretinde 100’den fazla, klirink sisteminde ise 200’e yakın ülke var.

Takas / trampa sisteminde iki kişi veya iki firma bir araya gelirken, barter sisteminde; özel sektör kuruluşu olan organizatör nezdinde (biribirlerini hiç görmemiş olmakla birlikte), yüzlerce – binlerce kişi ve firma arasında ilişki kurulabilmektedir. Klirink sisteminde kişilerin ve firmaların yapmak mecburiyetinde oldukları ihracat işlemleri, barter ticarette, küçük bir ücret karşılığında barter şirketleri tarafından takip edip neticelendirilmektedir.

Barter organizasyonunda bir mal ve hizmet havuzu oluşturulmaktadır. Üyeler bu havuza borçlanmak suretiyle mal ve hizmet almakta, borçlarını da kendi ürettikleri mal ve hizmetlerle ödemektedirler. Barter organizasyonları; iki istasyonlu (bire-bir ) takas işlemlerinin getirdiği zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuştur. Bire-bir takasın mümkün olmadığı veya tarafları tatmin etmediği durumlarda, aracı kurum barter sistemi ile devreye girmekte ve her iki tarafa da yeni arz-talep teklifleri sunarak, çok istasyonlu takas sistemini çalıştırmaktadır. Bu hâliyle barter organizasyonları, pazarı yönlendirmekte ve firmalara bilgi akışı sağlamaktadır.

Barter sisteminde işlem yapmak, ancak barter organizasyonlarına üye olmakla mümkün olabilmektedir. Barter üyeleri, mal ve hizmet arz ve taleplerini barter şirketlerine bildirmekte, şirketler de; belge-geçer, elektronik mektup ve internet gibi iletişim araçlarıyla arz ve talepleri üyelerine anında aktarmaktadırlar.

Mal veya hizmet satın alan firma, satın aldığı mal veya hizmeti üreten ve satan firmaya değil, aracı kuruma borçlanmaktadır. Bu sebeple barter şirketleri, üyelerinden teminat göstermelerini istemekte ve bu teminat miktarına göre bir satın alma kredi limiti oluşmaktadır. Alıcı ve satıcı, kendi aralarında anlaştıktan sonra müştereken üyesi oldukları barter organizasyonunu devreye sokmak imkânına da sahipler. Üyeler genellikle satın almayı garantilemeden sisteme mal vermeyi düşünmemektedirler. Stok fazlası olan veya kullanım süresi dolmakta olan mallar için istisnalar olabilir. Barter firmaları, kendilerine üye kuruluşlara, ürettikleri mal veya hizmetin reklâmını yapmak gibi bir hizmet de sunuyorlar.

Ülkemizde, barter uygulaması ile ilgili olarak özel bir kanunî düzenleme yoktur. Konu ile ilgili işlemlerde Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanmaktadır. Yeni bir mevzuat düzenlenmesi yapılırsa, barter – finans kiralama (barter – leasing) sistemi teşvik edilirse, hem dış ticaretimiz, hem de (takas – trampa işlemlerine âşina olan) Türk Cumhuriyetleri ile ekonomik ilişkilerimiz gelişir.

DİPNOTLARI

(1) Türkçü Dergi ORKUN, Aralık – 2003, Sayı: 70, Sayfa: 14-15 ve 16.

(2) Türk Dil Kurumu’nun internetteki sözlüğünde Türkçe karşılıkları bulunmayan bu İngilizce kelimeleri kullandığım için üzgünüm.
 

Orkun'dan Seçmeler

Terör ve Gençlik

PETROL KANUNU