Pamir Yaylası!.. Dünyanın damı olarak bilinen Pamir Yaylası yüksek tepelerin ve yeşil vadilerin doğayla kucaklaştığı, yaz-kış eksik olmayan karlı zirvelerin adıdır. Pamir ismiyle bütünleşen Kırgız Türklerinin ata yurdudur. Afganistan topraklarında bulunan ve kuzeyinde yer alan Pamir. Doğu Türkistan’a, Tacikistan’a, Pakistan’a sınırdır ve stratejik konumlardan ötürü üzerinde yaşayan Kırgız Türklerini altı kez göç etmek zorunda bırakmıştır. Göçün son durağı Van’ın Erciş ilçesine bağlı Ulu Pamir Kırgız Köyü olmuştur…
Pamir Yaylası’nın Sahipleri
Pamir Yaylası Afganistan, Çin, Pakistan ve Tacikistan’ın ortasında bulunmakta olup ulaşımın çok zor olduğu bir yerdir. Soğuk bir iklimin hüküm sürdüğü ve hayvancılığın en önemli geçim kaynağı olduğu bir yer. Tarihte bir kısmı çarlık Rusyası tarafından işgal edilmiştir. Kalan kısmı ise Afganistan toprakları içinde yer alıyor. Bu bölgede tarih boyunca hep Kırgız Türkleri yaşamıştır. Afganistan devleti buralara yatırım yapmadığı gibi, Pamir’i sadece siyasî sınırları içinde görmekle yetinmiştir. Sık sık yapılan Rus saldırıları karşısında kaderleri ile baş başa bırakılan Kırgız Türkleri güçlerinin yettiği kadar direndiler. Kırgızistan o zaman hanlıkla yönetiliyordu. Kırgızların Hanı (yani o zamanın lideri) olan Hacı Çaparkul Han Rusların ilk hedefiydi. Kırgız Türklerinin ezelî düşmanı Ruslar, Hacı Çaparkul Handan önceki hanları tek tek pusuya düşürüp şehit etmişlerdir. Hacı Çaparkul Han ile oğlu Rahmankul Han’ı Ruslar bir türlü ele geçiremiyordu. Bir seferinde bir davet dönüşü Çaparkul Han’la oğlu Rahmankul Han’ı Rus casusları yakalayıp (mermi ile zehir) arasında tercih yapmasını istemişler, Çaparkul Han zehiri tercih etmiş, bi r Rus mermisi yiyeyerek öleceğime zehir içerek ölmek daha iyidir diyerek oğlu Rahmankul Han’la birlikte zehiri içmişler. Ruslar nasıl olsa ölürler diyerek onları terk etmiş. Rusların gittiğini gören Çaparkul Han hemen yakınında bulunan bir eve giderek kurut (yani yoğurdun ekşimiş biçiminden yapılan ve kaynatılarak belli bir küçüklükte kurutulup kışın ezilerek içilen bir içecektir) oğlu Rahmankul’la birlikte hemen ezerek bolca içmişler ve zehiri etkisiz hale getirmeyi başarmışlardır.
Doğu Türkistan’a Göç
Rus saldırılarından iyice bunalan Hacı Çaparkul Han obasını toplayarak Doğu Türkistan’a göç etmek zorunda kalır. Göçten belli bir zaman geçtikten sonra Doğu Türkistan’daki Türkler ayaklanıp başkent Urumçi dışında bütün bölgeye hâkim olurlar. Çinliler bu ayaklanma karşısında ayakta durmak için Ruslardan yardım isterler. Ruslar 1933’de Türkistan’a girer. Çaparkul Han onlarla savaşmak için yeterli gücünün bulunmamasından obasını toplar ve yurdu Pamir’e döner. Pamir’e tekrar geldiklarinde de saldırılar ve yağmalamalar devam eder. Onlarla ne kadar savaşsa, ne kadar dirense boştur. Çünkü ellerinde silâh ve mühimmat yoktu. Bu arada liderleri Hacı Çaparkul Han (1942) hayata gözlerini yumar. Kırgız Türkleri Rus saldırılarından ve göçlerden ötürü perişandı. Hacı Çaparkul Han’ın oğlu Hacı Rahmankul Han ise babasından aldığı tecrübeden dolayı obayı kısa zamanda toparlar. Din ve kültür faaliyetleriyle geçim kaynakları olan hayvancılığı geliştirerek refah seviyesini yükseltir. Bu arada tekrar Rus saldırıları devam etmektedir. Pamir’de bir türlü rahat olamadıkları için Rahmankul Han tekrar Doğu Türkistan’a göçerek şansını denemek ister ve obasını alarak Doğu Türkistan’a ikinci kez göç etmek zorunda kalır. Ancak 1949’da Çinliler Doğu Türkistan’ı işgal ederler ve orada da zulümler başlar. Çin’de komünizm rüzgârları esmektedir. Yurtlarından sürülen ve bir türlü yurt edinemeyen Kırgız Türkleri tekrar Pamir’e geri dönerler, Afganistan da giderek Rusya ve Çin’e benzemektedir. Üç koldan saldırı va baskılar her geçen gün şiddetini artırır. Hacı Rahmankul Han obasını toplayarak Afganistan topraklarından çıkış kararı alır.
Atayurt Pamir’den Çıkış
Artık atayurt Pamir’den büyük göç etme zamanı gelmiştir. Hacı Rahmankul Han ve halkı, hayatta kalmak uğruna atayurt Pamir’i terk etme kararı alırlar. Pamir’den 1500 kişi olarak yola çıkan Kırgızların uzun ve çileli yolda hastalıklar yüzünden en az 300’ü hayatını kaybetmiştir. Pakistan’ın Gilgit şehrine (Ziya ül Hak) tarafından bir çadır kent kurularak yerleştirildiklerinde 1000 kişi kalmışlardır. Soğuk iklime alışkın olan Kırgızlar Pakistan’ın sıcak havasına uyum sağlamakta güçlük çekiyordu. Fakat asıl önemlisi Pakistan’la aralarındaki kültür farkıydı. Kırgızlar çocuklarını kendi gelenek ve görenekleriyle, Türk olarak yetiştirmek istiyordu. Bu sebeple topluca Türkiye’ye gelmek için elçiliğe müracaat edildi. Aradan tam 4 yıl geçti. Bir cevap gelmedi. Bu arada ABD obayı Alaska eyaletine kabul edeceğini misyonerler vasıtasıyla duyurdu. Çok cazip şartlara rağmen bu teklif dinî kaygılardan ötürü kabul edilmedi ve beklenmeye devam edildi. Nihayet Türkiye’ye kabul edildikleri müjdelendi. Bir Müslüman ülkeye gidilmesinden dolayı kampta bayram havası esmekteydi.
Yeni Bir Hayatın Eşiğinde
Hemen hazırlıklar başladı. Pakistan’daki 4 yıllık misafirlik başkent havaalanından Türkiye’ye uçuşla son buldu. Adana’ya gelen Kırgız Türkleri 1982 yılında Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Adana’da iki hafta misafir edildi ve kara yoluyla Van ve Malatya’ya getirildi. Âfet evlerinin bulunduğu Van’ın Karagündüz köyü ve Malatya’nın Yeşiltepe semtinde ikamet ettirildiler. Devrin Başbakanı Turgut Özal’ın gayretleriyle Erciş’in Zilandere mevkiinde 300 hane inşa ettirildi ve 1987 yılında âfet evlerinden alınarak Zilandere adını değiştirip atayurtları Pamir ismini koyarak Ulu Pamir’e yerleştirildiler. En son Pamir Hanı Hacı Rahmankul Han ömrünün son dört yılını adı ile atayurtları Pamir’i yaşatan Ulu Pamir köyünde geçirdi 1913’te Pamir’de dünyaya gelen Hacı Rahmankul Han’ın göç ve mücadele ile geçen 77 yıllık ömrü Van’ın Erciş ilçesinin Ulu Pamir köyünde son buldu. Hacı Rahmankul Han geride kalan halkına çok önemli bir vasiyet bırakmıştır.
UNUTULMAYAN VASİYET
“Sizlere yeterince hizmet edemedim, hakkınızı helâl ediniz. Sizlerden isteğim şudur: DİNİNİZİ VE TÜRKLÜĞÜNÜZÜ unutmayınız. Namazlarınızı vaktinde kılınız, okuyunuz ve okutunuz.”
Kırgızlar bugün Ulu Pamir köyünde gene alışık oldukları hayvancılık ve tarımcılıkla uğraşıyorlar. Ama ne zor şartlarda… Türkiye’ye gelseler de kültürlerini ve törelerini unutmamışlardır. Ulu Pamir’de kültürel faaliyetler her yıl yapılıyor. Bunlardan en ilgi çekeni, Oğlak oyunu, Kırgız folklor ekibidir. Bu oyunlar Doğu Anadolu’nun her ilinde gösteri sunarak, derecelere girerek ödül kazanmıştır. Bunların yanı sıra günlük meşgaleleri olan el işçiliği de hâlâ tazeliğini koruyor. Düzenledikleri sergiler halkın ilgi odağı hâline gelmiştir. Şu an nüfusu 3000 kişiye dayanan Ulu Pamirliler herkesi ULU PAMİR KIRGIZ KÖYÜNE BEKLİYORLAR.