1894-.30 Mayıs 1981)
Ülkemizin en çalışkan halkbilimci ve yazarlarından biri idi. Genç yaşında başlayan araştırma ve yazı hayatı aynı düzenlilikle hayatının sonuna kadar sürdü. Bir Türkçü olarak yetişmiş ve bu ülküyü taşımaktan daima mutluluk duymuştu.
***
Mehmet Şakir Ülkütaşır, 1894, İstanbul doğumludur. Babası Simkeşhane başkâtipliği yapmış olan Hüsnü Efendi’dir. Küçük yaşlarında babasını, ilk gençlik yıllarında da annesini yitirdi.
Nümûne-i Terakki İlkmektebi’nden sonra lise düzeyinde eğitim veren ve ‘tabip muavini (sağlık memuru)’ yetiştiren bir okulu bitirdi. I. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, İstanbul Dârülfünûnu’nda açılan serbest tarih, feslefe, ruhiyat ve edebiyat derslerini izledi.
Çalışma hayatına öğretmenlikle başladı: 1915-18’deki Maraş İdadisi öğretmenliği sırasında yörenin halkbilimine ilişkin araştırmalarda bulundu. Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra İnebolu yolu yla Anadoluya geçti ve Kurtuluş Mücadelesi’ne katıldı. 1928 yılında Istanbul’da kurulan Türk Halk Bilgisi Derneği’nin muhabir üyeliğine seçildi ve o derneğin yayın organı Halk Bilgisi Haberleri dergisine yazılar yazdı. O arada Sinop ve Samsun’da memurluk yaptı. 1933 yılı başında kurulan Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu)’nde ‘Derleme Kolu Yardımcısı olarak görev aldı ve Ankara’ya yerleşti. Emekli olduğu 1963 yılına kadar TKD’de uzman olarak çalıştı. Uçmağa 31 Mayıs 1981 günü, emekli olduktan sonra göçtüğü Istanbul’da vardı.
***
Onunla 1950’li yıllarda tanıştığımı hatırlıyorum. Uzunca boylu, zayıf biriydi. Konuşmaktan çok hoşlanırdı. Coşkulu konuşurdu; konuşurken de sesini yükseltirdi. Bu durum, özellikle Türk Dil Kurumu’nda hoş görüntüler ortaya çıkarırdı. Derleme Kolu odasındaki ziyaretlerimde bu duruma sıklıkla tanık olurdum. Aynı odada birlikte çalıştıkları Abdülkadir İnan Hoca, onun konuşmalarına sessizce güler, Kol Şefi gözlüğünün üstünden hayretle bakardı. Kendisini birkaç kez de Cebeci Stadyomu’nun yakınındaki evinde ziyaret etmiştim. Çok konuksever, mükrim bir insandı. Olayları Türkçü gözüyle değerlendirir, aksine tavırları şiddetle eleştirir, o tavırları sergileyenleri zarif biçimde kalaylardı.
***
Gençliğinden başlayarak toplum çalışmalarına büyük ilgi göstermiş ve katılmıştı. 1913’te Türk Ocağı’na girdi O dönemde Türk Derneği, Türk Yurdu, İkdam, Türk Sözü gibi gazete ve dergilerin, Ocak’taki etkinliklerin etkisi ile “Türçülük” ülküsünü benimsedi. Daha sonraki yıllarda Türk Folklor Araştırmaları Kurumu’nun, Türk Dil Kurumun’un, Halkevleri’nin, Türk Folklor ve Etnoğrafya Derneği’nin kurucu ve etkin üyelerinden oldu.
Çok verimli bir yazı hayatı vardı. On dört gazete ve Halkbilgisi haberleri, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, Türk Etnoğrafya Dergisi, Sivas Folkloru, Kemalizm, Eğitim-Öğretim, Millî Kültür, Türk Kültürü’nün de aralarında bulunduğu altmış dergide; yıllıklarda; İslâm-Türk, Aylık, Türk, Türk Dili ve Edebiyatı… adlı ansiklopedilerde birçok yazısı yayın-landı.
Başlıca eserleri: Sinop’ta Candar Oğulları Zamanına Ait Tarihî Eserler (1934), Türk Halkbilgisine Ait Araştırmalar (1938), Cevdet Paşa : Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri (1945), Uluğ Bey (1946), Babur Şah (1946), Büyük Türk Dilcisi Kaşgarlı Mahmud : Hayatı, Şahsiyeti, Divanü Lûgat’ı (1946, 1972), Kaşgarlı Mahmut (1962), Nasreddin Hoca (1946), Meşhur Türk İmparatoriceleri (1948), Sivastopol Harbi (1948), Türk ve İslâm Geleneğinde Ağaç (1963), Atatürk ve Harf Devrimi (1973, 1981, 1991, 2000), Cumhuriyetle Birlikte Türkiye’de Folklor ve Etnografya Çalışmaları (1973).
***
Eser ve yazıları ile milletimize değerli hizmetlerde bulunmuş, alçak gönüllü bir Türkçü olan Mehmet Şakir Ülkütaşır’ı Tanrı’nın yarlıgamasını diliyorum.