Ana Sayfa 1998-2012 Kapak Konusu : Yeşil Sahalardan Yeni Ufuklara

Kapak Konusu : Yeşil Sahalardan Yeni Ufuklara

Haziran ayı, Dünya Futbol Şampiyonası ile dolup geçti. Yüz binlerce insan stadyumlara, milyarlarcası da ekran başına koştu. Futbol tutkusunun, bu defa Kuzey Amerika’yı ve Uzak Doğu’yı da içine alacak şekilde çok genişlediğini gördük. Futbolun artık sadece bir spor değil, büyük bir kazanç kapısı ve sanayi hâline geldiği bir kere daha ortaya çıktı.

Bu şampiyona, milliyetçilik duygusunun (belki de içgüdüsünün) dünyanın her tarafında fırtına gibi estiğini de gösterdi. Millî takımları yenilenler gözyaşı döktü, galip gelen ülkeler bayram sevinci yaşadı. İtalyan, Kore karşısındaki; Japon, Türkiye karşısındaki yenilgiye üzüldü. Ama, meselâ İspan yollar Senegal’in seri galibiyetlerine aldırış bile etmediler. Paraguaylılar da Çin’in veya Suudî Arabistan’ın yenilmesinden hiç etkilenmediler. Hani, dünya globalleşiyordu ya?

Konuya bir de Türkiye açısından bakalım:

1- Türkiye, iki Güney Amerika, iki Uzak Doğu ve bir Afrika ülkesiyle maç yaptı. Avrupa ülkelerinden hiçbirisiyle karşılaşmadı. Alınan sonuçlar bu açıdan da değerlendirilmeli.

2- Türkiye’nin galibiyetleri, ülke içinde birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun güçlenmesine yol açtı. Ay-yıldızlı bayrak herkesin ortak sevinciyle dalgalandı.

3- Kore’de ve Japonya’da alınan başarılı sonuçlar, Türkiye’nin, dünyaca tanınmasını sağladı. Milyarlarca dolar harcansa elde edilemeyecek tanıtım imkânına kavuşuldu. Bunun sonucunda, turizmde, ticarî ilişkilerde ileri adımlar atılması için elverişli bir ortam doğdu.

4- Varlığı-yokluğu veya etkisi tartışmalı hâle gelmiş olan hükûmet de fırsatı kaçırmadı. En önemli galibiyetin akşamında, hayat pahalılığını her alanda artırıcı zamları yapmaktan geri kalmadı. Vatandaşa, futbol sevincini bile çok gördü, ondan, âdeta intikam aldı.

5- Galibiyetlerden sonra sokaklar ve meydanlar “En büyük Türkiye!” nidalarıyla çınladı. Bu bir temenni olsa hepimiz iştirak edelim. Memnuniyetle! Ama gerçek gibi inanılıyorsa bunda bir yanlışlık var. Ne yazık ki, birkaç maç kazanmakla “en büyük” olunmuyor. Futbolda (ve, daha geniş anlamıyla sporda) büyük” olmak için çok daha çalışmak lâzım. Ayrıca, futbolda gerçekten “en büyük” olsak ne yazar? Ekonomide, eğitimde, bilimde, siyasette vb. “en büyük” olmanın yollarını aramalıyız. Hayatî dâvamız budur. Türkçülüğün ezelî ve ebedî hedefi de budur. Futbol sahalarındaki nisbî başarılar, bu hedefimizi perdelememeli.

Her şeye rağmen, futbol millî takımımızın elde ettiği başarılı sonuçlar, toplumumuzu derinden etkilemiştir. Bunu hayırlı ve yararlı bir istikamete çevirmek (başta yetkili makamlar olmak üzere) herkese düşen bir görevdir.
 

Orkun'dan Seçmeler