Bu başlıktaki tabir ilk defa Diyarbakır Valisi şehit Reşit Bey tarafından kullanıldı.
Bilindiği üzere TAZI, avcının önünde giden ve ona, avın yerini gösteren köpektir.
Bu sebeple şairimiz: “Köpektir zevk alan seyyâd-ı bîinsafa hizmetten” diyerek tazılığın bir alçaklık olduğunu ifade etmiştir.
Vali Reşat Bey’in 1919’da, haklı olarak tazılıkla suçladığı zevat, hem memleket içinde hem de memleket dışında vardı. İçerde Damat Ferit Paşa ve İtilâfçılar, mevki hırsı ve partizanlıkla hem İngiliz kuklası olmuş, hem de vatana ihanet olacak şekilde İttihatçıları, suçsuz insanları, işgal kuvvetlerinin komutanlarına yaranmak için kinden kudurmuş Ermenilerin ve yetkili İngilizlerin önüne atıyor; hedef gösteriyor, yakalıyor, yakalatıyor ve cezalandırılmalarına vasıta oluyorlardı.
Bu yerli ERMENİ TAZILARInın yanında ve arkasında bütün siyasî ve askerî baskı ve zorlamalarıyla İngiliz Başbakanı, İngiliz Dışişleri Bakanı, İngiliz İşgal komutanı ve komiseri olan generaller vardı. İşte bu 1919’ların İngiliz Ermeni tazılarından bazıları; Lord Gürzon, Lloyd George, Amiral Calthorpe…
O yıllarda Fransızlar da Türk düşmanlığında İngilizlerle yarışırlar. Bugün Madam Mitterand’ın üstlendiği tazılığı Clemanceau’ler yüklenir…
Ermeni tazıları 1915-1919 yılları arasında olur da daha sonra ve bugünlerde de olmaz mı?..
Bu tazıların başı çekenleri Ermeni zenginlerden para ve başka çıkarlar sağlayan ABD temsilciler meclisinin ALT ve ÜST komisyonlarının satılmış üyeleri ve tabiî “sözde Ermeni Soykırım tasarısını” gündeme aldıran, aldırtan ve alan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert, Kaliforniya temsilcisi James Ragan, R. Dole’lerdir…
Ermeni tazıları sadece Amerika’da yoktur. Türkiye’yi sıkıştırabilmek, gelişip güçlenmesini önlemek, “nafile işle” uğraştırabilmek için sıralarını beklemektedirler… Çoğunda zaten “sözde” dediğimiz, umursamadığımız “Ermeni soykırım” âbideleri vardır… Bunlar Fransa, İsveç, İtalya… Lübnan bile…
Ya içerde?.. Tazılar yok mu aramızda?.. Ermeni tazıları…
Ermeni adlı, Türk soyadlı vatandaşlarımıza bir şey demiyoruz, ama, Müslüman mahallesinde salyangoz satarcasına Türk gazetelerinde, bu konunun açılmasından zevk duyarak “Soykırım Muhabbeti” yapıp, yazılarında da açık veya imalı şekilde “Evet, Ermeni Kıyımı yaptık” diyenler, “Jenosidi yapanlar Osmanlı hükûmeti idi. Biz TC’yiz” saçmalığı ile aslını inkâr edenler, Türk milletinin yapmadığı bir eylemi kabullenerek alnımıza kara leke sürüldüğünü anlamayacak şekilde beyinleri yıkanmışlardır.
Atatürk böylelerine “Sebükmağz” derdi. Yani saçma sapan, tutarsız ve dengesiz, millet ve tarih şuuru olmadan konuşup yazar demektir.
İşte böyleleri de içimizdeki Ermeni tazılarıdır. Büyük kurtarıcının Gençliğe Hitabesinin öncesini ve sonrasını düşünerek, TANRI TÜRKÜ KORUSUN diyoruz.