Ana Sayfa 1998-2012 "Dün, Dündür"... Peki, Yarın?

“Dün, Dündür”… Peki, Yarın?

Süleyman Bey; hiç yoktan, geçen yıl mevcut rejimi sarstı ve yeni bir sistem önerdi. Başkanlık sisteminin faydalarını günlerce anlatıp ortalığı karıştırdı. Aslında, Cumhuriyetimizin böylesine Anayasal değişikliğini teklif etme görevi kimlere düşer, hiç düşündünüz mü? Zamanı gelince görüşülmesi gereken Cumhurbaşkanlığı seçimi altı aydan beri memleketimizin gündemine oturmuş ve T.B.M.M.nin görevine müdahale edilmiştir.

Seçilmiş “Meclis”in, “Güven oyu almış hükûmetin”, topyekûn “icra”nın hâkim olduğu yıllarda, anayasal haklarını kullanarak muayyen meselelerde görüş bildiren devrin Cumhurbaşkanlarına”- yukarıdaki az konuş, memlekette seçilmiş hükûmet var, icra var.” diye miting meydanlarında bağıran sayın Demirel’in döneminde, devlet televizyonlarındaki haber bültenlerinin ilk onbeş dakikası Reisicumhurumuzun faaliyetlerine ve haberlerine ayrılmış, haber niteliğinde bile olmayan alâkalı-alâkasız, ismi ni duymadığımız heyetlerin ziyaretleri günlerce devam etmiştir. Kendisi rekortmen ilân edilmiş ve 31 Ocak 1999 itibariyle altı buçuk yılda, köşkte 119.214 kişiyi kabul ettiği, 8. M.G.K. toplantısına başkanlık ettiği, 290 kere Başbakanla, 219 kere Genel Kurmay Başkanı ile, 142 kere T.B.M.M. Başkanı ile görüştüğü, 768 yurt içi, 120 yurt dışı gezilerinde kat ettiği mesafenin 1 milyon 24 bin 261 klm. tuttuğu, 2144 yabancı devlet adamını kabul ettiği, 374 açılış töreninde bulunup temel attığı, 1037 açılış yaptığı, Cumhurbaşkanı olarak 20170 konuşmada bulunduğu, yerli ve yabancı basınla içeride ve dışarıda 958 görüşme yaptığı, 758 sosyal etkinlikte bulunduğu, siyasî parti başkanlarını 222, yabancı büyük elçileri 409 kere kabul ettiği bütün medya tarafından duyurulmuştur. Bu ne garip bir reklâm. Devletin bir kademesindeki görevli, hizmeti icabı temasları, böylesine nasıl kullanabilir veya devletin Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı gibi, yüksek ücretli kadroları bu gibi işlerde görevlendirilebilir. Hangi birini sayacağız. Seçim ihtirasına koskoca TÜRK DÜNYASI nasıl alet edilebilir? Eski Sovyet Gizli Teşkilât Başkanı sayın Haydar Aliyev’in öğütlerine bizim ihtiyacımız var mı?

Aydın Doğan’a DEVLET NİŞANI, FETHULLAH GÜLEN’e TÜRK DÜNYASI HİZMET ÖDÜLÜ vermek, bir alay zavallı solcuyu ve sanatkâr tipli soytarıları DEVLET SANATÇISI ilân etmek, isminizi kullanarak nüfuz sağlayan Cavit Çağlar’ın, Hacı Ali-Şevket-Yahya-Murat Demirel’lerin, Kamuran Çörtük’lerin günahlarını acaba örtebilecek mi?

Neyse ki, bir şehit binbaşının cenaze töreninde, babasının (-Sizin çocuğunuz yok) demesi ile Kırıkkale Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mehmet Gencer’in yüzlerine karşı (-İki sene sonra sizin meşhur sözünüzle, dün dündür bugün bugündür denirse ne yapacağız?) demeleri bizi teselli etti.

Sayın Süleyman Bey herkesin sırtını okşayıp bir mavi boncuk verdiği gibi bu kere de ben ona bir madalya vereceğim ve rekortmen ilân edeceğim. Sayın Demirel’in muayyen aralıklarla otuzbeş yıldan beri memleketimizin en üst yöneticisi bulunduğunu göz önüne alarak, Yunanistan’daki enflasyonun % 2 olduğunu da belirterek; kendisini % 65 enflasyonla şampiyon ilân ediyor ve tebrik ediyorum.

Kendileri otuzbeş yıl önce başbakanken, ben de Konya Beden Terbiyesi Bölge Müdürü idim. Ankara-Çankaya’dan Emlak Bankasının kredisi ile altmış beş bin liraya bir daire almıştım. İkiyüz elli bin lira ile Akşehir Stadyumunu anahtar teslimi bitirmiştim. Kendileri şimdi Reisicumhurumuz; Akşehir stadının parası ile iki simit, Çankaya’da aldığım katın parası ile bir simit alamıyoruz.

Hiç istemediği halde (!) zorla göreve çağırıldığı (!) için, kabul etmek durumunda olacağı yeni vazifesinde kendisine başarılar dilerim.

TANRI TÜRK’Ü KORUSUN.
 

Orkun'dan Seçmeler

Demiryolu

YURDUNU SEV!