AYVALIK, Kuzey Ege’nin şirin ilçelerinden birisi. Ege kıyısında, zeytinlikler arasında, yüksek turizm potansiyeli olan 32.000 nüfuslu güzel bir ilçe. Yazları, civarındaki tatil siteleri ile birlikte 100.000’den fazla nüfusa sahip olan ilçede, bu yaz içinde gözlemleyebildiğimiz kadarıyla ilginç gelişmeler oluyor.
Ayvalık, Osmanlı döneminde Rumlarla meskûn bir ilçeydi. Sadece yöneticileri Türk’tü. Bu özelliği yüzünden, 1821 Mora Yunan isyanına iştirak eden ve gönülüler gönderen tek Anadolu kasabasıydı. 1897 Yunan Savaşı’na ve 1912 Balkan Savaşı’na gönüllüler göndermiş, Anadolu toprakları içinden Yunanistan’a destek vermeyi sürdürmüştür. Bu durum İttihat ve Terakki yönetiminin dikkatini çekmiş, hükûmeti karıştırmadan Kuşçubaşı Eşref Beyin önderliği ile parti teşkilâtı tarafından Ayvalık Rumlarının önemli bir kısmı tehcir edilmiştir.
Kurtuluş savaşı’ndan sonra Yunanlılarla imzalanan mübadele (değişim) anlaşması gereği Ayvalık’ta tek Rum kalmamış, hepsi Yunanistan’a gitmiştir. Onların yerine Sisam, Girit, Midilli ve Trakya’dan getirilen Türkler yerleştirilmiştir. Bugün, nüfusun % 100’e yakın kısmı Türklerden meydana geliyor.
Ayvalık, Midilli adası vasıtasıyla Yunanistan’a en yakın ilçemizdir. Tam karşısında Ali Bey adası (Cunda) bulunmaktadır. Ali Bey adasının kuzeyinde Patricia isimli bir yarımada yer alıyor. Bu bölge turizm açısından büyük öneme sahip…
Ayvalık’ın genelinde (Ali Bey adası ve Patricia bölgesi dahil) Rumlardan kalma on bir kilise, bir manastır ve bir akademi (yüksek din okulu) var. Bunların hemen hepsi harabe görünümündeydi. Şu sıralar hummalı bir restorasyon çalışması ile eski hâllerine getirilmeye çalışılıyor. Akademi binası Ayvalık’a tamamen hâkim bir tepenin üzerine kurulmuş.
AB’ye uyum yasaları çıkmaya başladıktan sonra, Midilli ve civarındaki adalarda yaşayan Rumların ve bizim yerli Galata bankerlerinin Ayvalık’a ilgisi birden bire artmış. Gidip gelmeler, toprak satın almalar çoğalmış. Acar Holding ve Koç Holding, yerli toprak satın alanların başında geliyormuş.
Durumun nezaketini zamanında fark eden eski belediye başkanı Ahmet Tüfekçi, Ayvalık’ın bir Türk şehri olduğunu gösterecek bir takım çalışmalara girişir. Öncelikle Ali Bey adasını karadan Ayvalık’a bağlayan bir yol yapar. Bu yolun etrafına ve Ali Bey adasına parklar, bahçeler yaptırır. Hepsine bir Türk büyüğünün adını verir. Atatürk Caddesi, M. Âkif Parkı, Barbaros Parki gibi… Daha sonra Ali Bey adasının bir kısmı ile Patricia bölgesini Millî Park olarak ilân ettirir. Yapılaşmayı durdurur. Harap hâlde olan eski akademi binasını tamir ettirir ve binayı Türk Silâhlı Kuvvetleri’ne huzurevi olarak armağan eder.
Doğal olarak bu çalışmalar, Rumları, Rumperestleri ve Galata bankerlerini oldukça rahatsız eder. Başkan, üst mercilere şikâyet edilir. Fakat bir sonuç alınamaz. Yaklaşan yerel seçimler onlar için bir ümit ışığıdır. Derhal faaliyete geçerler. Kutsal ittifaka benzer bir teşkilâtlanmaya giderler. AKP, CHP, ANAP ve bir kısım MHP’liler CHP’li başkan adayına destek verirler. Bu arada Acar Holding ve başkaları, imara kapalı Patricia bölgesindeki arazileri Ali Bey adası halkından çok düşük fiyatlarla satın alırlar ve bölgeyi tamamen kapatırlar.
Yerel seçimlerde kutsal ittifak neticesinde Ahmet Tüfekçi başkanlıktan düşürülür. CHP’li aday başkan seçilir. Midilli ile gidip gelmeler, artık karşılıklı olmaya başlar. Bu arada belediye meclisine Patricia bölgesinin millî park sınırları dışına çıkarılması teklifi gelir. Bir komisyon kurulur. Komisyan hâlen çalışıyor. Buradan çıkacak karar, zannedersem teklifin lehinde olacak ve bölgenin millî park sınırları dışına çıkarılması için bakanlar kuruluna teklif verilecek. Tabiî ki, hükûmet de bu teklife olumlu bakacak.
AKP hükûmetinin, turizm projelerinden birisinin “inanç turizmi” olduğu malûm. Bölge buna çok müsait. AB Ayvalık’taki kiliselerin restorasyonu ve imarı için 1.000.000 Euro ayırmış. % 50’de yerel yönetim destek verecek. Böylece kiliselerin tümü ibadete açılacak. Eğer Patricia bölgesi millî park sınırları dışına çıkarılırsa, bölgedeki topraklar belki 50, belki 100 kat değerlenecek. Çünkü, kiliselere cemaat gerekiyor. Bunlar da civardaki adalarda oturan Yunanistan vatandaşları olacaktır. Bu toprakların çok büyük bir kısmı bunlara satılacak. Böylece;
a. AB ve Yunanistan memnun edilecek (kiliseler ibadete açılacak).
b. Galata bankerleri memnun edilecek (bire aldıkları toprakları bine satacaklar) fakat olan benim vatanıma ve Ali Bey adası halkına olacak.
Ayvalık, Yunanlılar için önemli bir merkez. Hattâ Venizelos’un İngilizlerden İzmir’den önce Ayvalık’ı istediği bile biliniyor. Midilli valisi ve metropoliti hemen her gün bir Kuzey Ege kasabasında. Ama yolu mutlaka Ayvalık’tan geçiyor.
8 Mayıs 2004 günü Tiksikaris Kilisesi ibadete açıldı. Burada yapılan âyine Midilli valisi, metropoliti ve Midilli’den gelen Yunanlılar katıldılar. Daha sonra 14 Eylül günü (Ayvalık’ın Yunan işgalinden kurtuluş günü) bir âyin daha gerçekleştirildi. Böylece, bizim hükûmete, buranın “inanç turizmi” için uygun olduğu mesajı verilirken AB’ye de burası bizim topraklarımız mesajı iletildi.
Sadece Kuzey Ege sahillerinde (Edremit, Akçay, Küçüksu, Avyalık, Dikili, Çandarlı gibi) 14.443 konut yabancılara satılmış. Yabancıların % 95’i Yunanistan vatandaşı… Kiliseler tamir ediliyor, ibadete açılıyor. Her gün Midilli ve civarındaki adalardan tekneler dolusu Yunanistan vatandaşı Ege sahillerimize geliyor.
Evet, Ayvalık’ta bir şeyler oluyor. Biz ne olduğunu anlayıncaya kadar, adamlar işi bitirecekler. Aman dikkat. Biz sadece gözlemlerimizi ve duyduklarımızı yazdık. Konuyu en iyi bilen eski Belediye Başkanı Ahmet Tüfekçi Bey… İnşallah kendisi ile konuşacağız ve onun sözlerini de sizlere aktaracağız. Bu mesele sadece Kuzey Ege ile sınırlı değil. Karadeniz bölgesi, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve GAP bölgesi de Ermeni, Yunan, İsrail gibi devletlerin ilgi alanı içerisinde. Ne oluyor diyemeden, vatanımızın parsellenip satıldığını görebiliriz. Aman dikkat!