TÜRKÇÜLÜĞÜN önder şahsiyeti Atsız, 98. doğum yıldönümü dolayısıyla düzenlenen bir toplantıyla anıldı. Orkun Vakfı’nın tertiplediği toplantıda Atsız’ın Türk dünyası ve Kıbrıs hakkındaki görüşleri ile Kıbrıs dâvasının bugünkü seyri üzerinde konuşmalar yapıldı.
11 Ocak 2003 günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde yapılan toplantı İstiklâl Marşı’nın okunması; Atatürk, Türk büyükleri ve şehitlerimiz için saygı duruşu ile başladı. Suayıp Bozfakıoğlu’nun açış konuşmasından sonra açık oturuma geçildi.
Oturumu yöneten Altan Deliorman, Atsız’ın dünya ve ülkü görüşü ile bu görüş içinde Türklük âleminin aldığı yeri belirterek özellikle Atsız’ın Kıbrıs meselesi hakkındaki görüşlerini açıkladı. 1974 Kıbrıs harekâtı sırasında Atsız’ın yakın dostlarına yazdığı mektuplardan parçalar okuyan Deliorman, bu ifadelerde Kıbrıs konusunun geleceğine dair u zak görüşlü deliller bulunduğunu belirtti.
KKTC Ankara Büyükelçisi Dr. Ahmet Zeki Bulunç, günümüzde gelinen noktayı ve Annan Plânı’nın Kıbrıs Türklerine ne gibi kısıtlamalar getirdiğini açıklayan bir konuşma yaptı. Büyükelçi, konuşmasında Türkiye’nin, Kıbrıs Türklerinin haklarının kaybolmasına izin vermeyeceğini de belirtti. Bulunç, Annan belgesinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’tan çıkarılması, iki toplumlu yapının ortadan kaldırılması ve Rum egemenliğinin sağlanması esaslarına dayandığını ifade etti. Bu belge karşısında Kıbrıs Türklerinin teslimiyetçi bir tavır takınamayacağını ve plânda düzenlemeler yapılması için çalışılacağını söyledi.
Daha sonra, Atsız’ın 1969’da yazdığı “Türkiye ve Kıbrıs” başlıklı makalesi Ceylân Candemir tarafından okundu. Oğuz Karahan da, Orkun gençliğinin Kıbrıs Türk gençliğine açık mektubunu dile getirdi.
Bu mektupta Kuzey Kıbrıslı Türk gençlerinden en önemli beklentinin, Türk gencine yakışır şekilde hareket etmek olduğu belirtiliyordu. Bunun için de Kuzey Kıbrıs’ta Türklerin hürriyetine ve tam bağımsızlığına sahip çıkmanın gerektiği ifade ediliyordu (Bu mektubun geniş özeti için).
Son konuşmayı yapan Kıbrıs Millî Koordinasyon Komitesi Başkanı ve Orkun Yazı Kurulu üyesi Yakan Cumalıoğlu, Annan Plânı’nda Türklerin aleyhinde bulunan noktaları açıkladı. Plâna uygun bir düzenlemenin, on-on beş yıl içinde Kıbrıs’ta Türk varlığını tamamen ortadan kaldıracağını belirtti. Plânın bu hâliyle kabulünün Türkiye açısından da mümkün görünmediğini ileri süren Cumalıoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın devre dışı bırakılması için tezgâhlanan oyunların arkasında ne gibi çıkar çevrelerinin bulunduğunu da ifade etti.
Cumalıoğlu, Kıbrıs için girişilen tezgâhlarla 19. yüzyıl sonunda ve 20. yüzyıl başlarında Girit konusundaki oyunların benzerliğine de değindi. 1897 Türk–Yunan Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmamıza rağmen. Girit’in masa başında nasıl kaybedildiğine dikkat çeken Cumalıoğlu, 1974 Kıbrıs harekâtından bu yana aynı siyasî entrikalarla karşı karşıya kaldığımızı belirtti.
Son bölümde dinleyici sorularına geçildi. Bir dinleyici, Kuzey Kıbrıs’ta bir açık pazar oluşturulmasının yararlı olup olmayacağını sordu. Büyükelçi Bulunç, bu soruya verdiği cevapla konunun evvelce de ele alındığını, açık pazar oluşturulmasının Kuzey Kıbrıs aleyhine sonuçlar vereceği kanaatine varıldığını belirtti.
Oturum başkanının teklifi üzerine, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’a, toplantıya katılanların sevgi ve başarı dileklerinin iletilmesi alkışlarla kabul edildi.