Seksen iki yıl önce Rusya’da Bolşeviklerin güçlenmesi ile Rusya’nın son koruyucusu olan “Beyaz Ordu” Kırım yarımadasını boşaltmak zorunda kaldı.
11 Kasım 1920: Rusya’nın güney bölgesinin valisi ve Rus ordusunun Genelkurmayı Pyotr Nikolayeviç Vrangel (1878-1928) (resim 1), Kırım’ı terk etmek için emir verdi.
12 Kasım 1920: Sabahın erken saatlerinde Sevastopol’un sokaklarındaki izdiham nedeniyle herkes limana doğru koşmaya başladı. Ülkeyi terk etmek isteyenler aynı zamanda Odessa, Novorossiysk, Simferopol, Aluşta ve Yalta limanlarına da gitmeye başladı.
13 Kasım 1920: Fransa Hükûmeti, General P.N. Vrangel’in ordusunu kendi kanatları altına almaya karar verdi.
14 Kasım 1920: General P.N. Vrangel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Mihail Aleksandroviç Kedrov (1878-1945) ile motorlu tekneyle Sevastopol’un yüklenen gemilerini gezdi ve kendisi de “General Kornilov” gemisine binerek askerleri ile beraber Sevastopol’dan denize açılarak ve 15 Kasımda Yalta’ya ulaştılar.
13-16 Kasım 1920: Kırım yarımadasının beş limanından (Sevastopol, Yevpatoriya, Kerç, Feodosiya, Yalta) 126 askerî ve ticarî gemi İstanbul’a doğru yola çıktı. Zor günlerini yaşayan İstanbul, bu kez, içinde değişik etnik gruplara bağlı (Rus, Ermeni, Gürcü, Rum, Yahudi, Çerkez vs.) 145.693 Rus vatandaşının ve Rus sarayına ait damızlık atların bulunduğu 126 geminin gelişine tanıklık ediyordu(1).
İlk gelen gemilerden “Meçta” (2.500 kişi), “Poti” (3.500 kişi), “Samara” (2.500 kişi), “General Kornilov” ve “Kerson” 15 Kasım’da Moda’ya yanaştılar. Kalan diğer gemiler, “Yekaterinodar” (5.000 kişi), “Saratov” (7.056 kişi), “Skif”, “Dobıça”, “Bug”, “Yelpidifor”, “Krım”, “Tsesareviç Georgi”, “Konstantin”, “Hristi”, “Don”, “Askold”, “Pyotr Regir”, “Vladimir”, “Horaks”, “Dıhtau”, “Çayka”, “Feniks”, “Alkiviad”, “Otreya”, “Pandiya” ve askerî gemiler “Bespokoynıy”, “Derzkiy”, “Jivoy” ve “Jarkiy” de 23 Kasıma kadar İstanbul’un çeşitli limanlarına demir attılar(2).
Bazı bilgilere göre Kırım’ı terk edenlerin sayısı 136.000 kişidir. General Vrangel, Mart 1921 tarihind e kaleme aldığı hatıralarında, bu rakamın 160.000 olduğunu, daha sonra Aralık 1923’te yazdığı hatıralarında ise bu rakamın 145.639 olduğunu belirtmiştir. O dönem muhacirlerinden üstsubay Nikolay Rayevski, General Vrangel’i Rusya’nın Bonapart’ı olarak görüyordu(3).
Rus ordusunun İstanbul’a gelişinin ilk günlerinde “Waldeck-Rousseau” (13.995 ton, 04.03.1908) gemisinde çok gizli bir toplantı yapılır. Bu toplantıda Fransa’yı Frans kont de Martel ve Amiral de Bon, Rusya’yı General P.N. Vrangel ve General P.N. Şatilov (1881-1939) temsil ediyordu. Bu toplantıya göre Fransa, Kırım’dan gelen Rus ordusunu ve muhacirleri kendi himayesi altına alıyor ve karşılığında Rusya’nın 126 askerî ve ticarî gemiden oluşan donanmasını ipotek etmelerinin yanı sıra Rus ordusuna ait toplam 69.075.888 frankına da el koyuyordu.
19 Kasım 1920: General Vrangel İstanbul’daki Rus ordusunu üç tugaya ayırdı.
22 Kasım 1920: General Aleksandr Pavloviç Kutepov’un (1882-1930) (resim 2) ve yardımcısı General Boris Aleksandroviç Steyfon’un komutanlığı altındaki 26.596 üstsubay ve astsubaydan oluşan birinci tugay Gelibolu’daki Fransız askerî kampına yerleştirildi.
Kasım 1920: General Fyodor Fyodoroviç Abramov’un (1870-1963) komutanlığı altında Don Kazaklarından oluşan 14.000 kişilik ikinci tugay Çatalca, Çilingir, Sancaktepe ve Kabakça’daki Fransız askerî kamplarına yerleştirildi.
Kasım 1920: General M.A. Fostikov’un komutanlığı altındaki Kuban Kazaklarından oluşan üçüncü tugay Limni (Lemnos) adasındaki Fransız askerî kampına yerleştirildi. 08-23 Aralık 1920’de Don Kazaklarından oluşan bazı birliklerin de Limni adasına yerleşmesi ile üçüncü tugayın sayısı 16.000’e ulaştı.
Müttefik güçlerinin gizli servislerinin asıl amacı, Vrangel ordusunu savaş alanının başka tarafında değerlendirip İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü ellerinde tutmak ve korumak idi. Rus ordusunun amacı ise Rusya’yı Bolşevizmden temizlemek, İstanbul’u ve Boğazları tamamen ele geçirerek “Yeni Roma”yı kurmaktı. Kendi idaresi, arşivi ve istihbarat servisiyle (Başkan-General Yevgeni Klimoviç) bir muhaceret hükûmeti olan Rus Meclisi ile İstanbul’daki Rus sefaretinde göreve başladı. Aslında bu, Sevr paylaşımının (10.08.1920) bir parçası olup Nikolay Sokolski’ye göre de “Türkiye’nin siyasî ölümü idi.”(4)
Kasım 1920’de Türkiye’ye gelen Vrangel ordusunda Türkçeyi ve Türkiye’yi çok iyi bilen ve bir zamanlar düşman olan birçok şahıs vardı. Bunlardan bazıları şunlardı:
– General Abatsiyev Dmitri Konstantinoviç (1859-1936); 1877-1878 Rus-Türk Harbi’nde ve 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas tugayının komutanı olarak Türklere karşı savaşmıştır.
– General Averyanov Pyotr İvanoviç (1867-1937); 1894-1898’de İstanbul’da Rus sefaretinde, 1901-1905’de Erzurum’da Rus konsolosluğunda kâtip olarak çalışmıştır.
– Hekim Ağacanyan Garabet Sarkisoviç (1876-1955); 1950’de Fransa’daki Rus Ermenileri ittifakının başkanı idi.
– General Amilahvari Givi İvanoviç (1874-1943); İ.İ. Vorontsov-Daşkov’un yaveri, 1. Dünya Savaşı’nda, Dağıstan alayının komutanı olarak Türklere karşı savaşmıştır.
– General Anguladze Georgi Bejanoviç (1866-1948)
– General Berhman Nikolay Eduardoviç (1854-1929); 1877-1878 Rus-Türk Harbi’nde Türklere karşı savaşmıştır.
– Profesör Bunatyan Mentor Abramoviç (1877-1969); Türkiye’den ayrıldıktan sonra Paris’teki Ermeni ofisinin başkanlığını yapmıştır.
– General Bolhovitnikov Leonid Mitrofanoviç (1871-1927); 1914-1916’da Kafkas ordusu karargâhının komutanlığını yaptı.
– General Gartman Boris Georgiyeviç (1878-1950); 1. Dünya Savaşı’nda Kürt birliğinin komutanı olarak Türklere karşı savaşmıştır.
– Edebiyatçı Yevangulov Georgi Sarkisoviç (1894-1967)
– Şair Sandro Kusikyan (1896-1977)
– Rus Milletvekili Ter-Bogosyan Mihail Matveyeviç (1890-1967)
– General Yuzefoviç Yakov Davidoviç (1872-1929); 1. Dünya Savaşı’nda Türklere karşı savaşmıştır.
– Ressam Şiltyan Grigori İvanoviç (1900-1985).
Rus Meclisi, General Vrangel ve Müttefiklerin gizli servisleri bütün umutlarını Gelibolu’daki birinci tugaya bağlamışlardı ve bu konuda çok haklı idiler. Çünkü, General Kutepov’un komutanlığı altında birinci tugay kısa bir zamanda hem askerî, hem siyasî ve hem de disiplin konusunda gıpta edilecek bir tugay hâline gelmişti. Gelibolu’daki Fransız askerî kampında General A.P. Kutepov (Kutep-paşa) kısa bir zaman içinde Konstantinov, Kornilov, Alekseyev, Nikolayev (süvari), Sergiyev (topçu), Nikoloyev-Alekseyev (mühendis), Subay (mühendis, topçu, eskrim) okullarını açtı. (resim 3) General Kutepov’un “Disiplin olan yerde ordu olur, ordu olan yerde ise Rusya olur” sözleri bütün subay ve askerlerin dilinde idi. Askerlerin siyasî faaliyetleri ve mânevî eğitimi için her okul ve her alay kendi gazetelerini yayımlamaya başladı. 1920-1921’de Gelibolu’da çıkan gazete ve dergilerin bazıları şunlardır: “Konstantinovets”, “Lepta Artillerista”, “Luç”, “Ogni”, “Sergiyevets”, “Şakal”, “Eşafot” ve “Gallipoli”(5).
1920-1922’de Gelibolu’daki birinci Rus tugayının artan gücü Avrupa devletlerini korkuturken, Türkiye’deki Millî Mücadele harekâtının yükselmesi ile Türkiye’ye karşı yönelmiş olan Sevr Anlaşması döneminin sona ermesi(6) sonucunda müttefiklerin yavaş yavaş Türkiye’yi terk etmesi General Kutepov ve başka Rus generallerinin İstanbul’u ele geçirme plânlarını bozdu. Fransız ve İngiliz hükûmetleri ileride kendilerine de tehlike yaratacak olan Vrangel ordusunu silâhsızlandırarak Gelibolu’dakilerin bir kısmını Sırbistan ve Bulgaristan’a, bir kısmını Tunus’a (Bizert Fransız askerî kampı), Çatalca’daki Kazakları Arjantin’e, mühendis ve hekimleri Çekoslovakya’ya, parası olanları ise Fransa ve Almanya’ya gönderdi.
O dönem Türkiye’de Millî Mücadele harekâtı birkaç sene geç kalsaydı Türk halkı için büyük bir trajedi olabilirdi.
Tanrı Türk’ü korusun.
KAYNAKLAR
1. Nezavisimoye Voyennoye obozreniye, 21 (291) 28.06.2002.
2. Nezavisimoye Voyennoye obozreniye, 39 (66) 17.10.1997.
3. Nikolay Rayevski “Dnevnik Gallipoliytsa” Prostor dergisi, No: 1, 2002.
4. N. Sokolski “Oçerki sovremennoy Turtsii” Tiflis, 1930.
5. “General Kutepov”, Paris 1934.
6. İ. V. Stalin, “Pravda” gazetesi No: 296, 30.11.1920.