Osmanlı’nın “inhitat” devrinde, o zamanların “süperleri” olan “Devlet-i Muazzama” gerçekten fesatçı plânlar yapar, bunları uygulayabilir ve felâketimize sebep olurmuş.
O günlerin hâtırasından olacak, sanıyoruz ki, süper devlet Amerika ve desteklediği İsrail, dünyaya ne isterlerse yaptırabiliyorlar. Buna 1970’lerde Amerikan gençliği bile inanırdı (şimdi inanıyorlar mı, bilmiyorum). O yıllarda Amerikan üniversitelerinde sık sık konferansa çağrılırdım ve şöyle derdim:
“Süperler dünyayı yönetmek için satranç oynar gibi plânlar, komplolar yapıyorlar, kabul. Fakat artık eskisi gibi taşları “şah” karesine öyle kolay getiremiyorlar. Bir bakıyorsunuz, bir yere plân icabı yerleştirilen piyon yerinde durmamış, sıçramış, umulmadık durumlar çıkmış. İşte Vietnam!
ooo
O zamanlar Amerika tek süper devlet değildi, bir de Sovyetle vardı. O da satranç tahtasında Afganistan karesini oynuyor, bir türlü “şah” diyemiyor, sonra da süklüm püklüm geri çekiliyordu.
Amerika tek süper güç oldu da ne oldu? Hattâ daha önceden bile Küba’ya -Domuzlar Körfezine- çıkarma yaptı, beceremedi. Humeyni zamanında İran’a da bir komando timi yolladı, hedeflerine varamadıkları gibi, kaçış helikopterleri bile bozuldu, yakayı ele verdiler. Kaddafi’yi devirmek için uğraşıp durdular, hattâ sarayını, çadırını bombardıman ettiler, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Irak ve Afganistan savaşları bile bir garip. Savaşı kazandılar, fakat Saddam yerinde kaldı, Bin-Ladin de hâlâ bulunamadı!
Evet, Amerika güçlüdür, çok şeyi yapar ve yaptırır ama, her şeyi değil. Dünyada neler dönüyorsa hemen Washington’a ve CIA’ya kredi vermeyelim.
ooo
Yahudi ve Masonlar konusu da öyle. Şüphesiz Yahudi-İsrail oyunları vardır; Masonların da. Onları da gözden kaçırmayalım ama, her şeyin arkasında sade onları görmek, başka fesatçıları gözden kaçırmamıza sebep olabilir.
Türkiye’de birçok konferansımda sual-cevap kısmına gelince, Amerika’yı Yahudilerin yönettiğini, ta eskiden beri Ford gibi, Rockefeller gibi zengin Yahudilerin etkisinde politika üretildiğini iddia edenler çıkıyordu. Buna hayret ederdim, çünkü Henry Ford Anglo-Sakson kökenlidir ve Yahudi düşmanıdır! Kitap bile yazmıştır! Rockefeller İskoç kökenlidir, olsa olsa Yahudilerin Tel-Aviv’deki Yahudilerden bile daha kalabalık bulundukları New York’a belediye başkanı olunca bu oy hazinesini kollamıştır; ama Yahudiliğinden değil, çünkü değildi.
Amerika’da gizli bir anti-semitizm vardır ve WASP (Beyaz-Anglosakson-Protestan) egemenliği yer yer sürmektedir. Büyük sanayi kesimini Yahudiler ele geçirememiştir (tek istisna olarak, Jeep fabrikalarının Yahudi sahibi Kaiser ailesi sayılır). Birer endüstri gibi işleyen dev avukatlık firmaları aralarına Yahudi almaz. Hattâ esaslı tıp fakültelerinin sözlü mülâkatlarında Yahudi öğrenci adaylarının atlatıldığı iddia edilir (onlar da dişçiliğe yönelirlermiş. Bir de psikiyatriye).
Amerika’da Yahudiler New York, Miami ve Kaliforniya’nın bazı bölgelerinde çokturlar. Basının bir kısmına ve Hollywood’un çoğunluğuna hâkimdirler, bu yüzden de etkilidirler. Filistin’de Washington’un İsrail’i tutması daha çok Amerikan çıkarları yüzündendir, büyük nüfuslu Müslüman Arapları dengede tutabilmek için Yahudi devletini desteklerler. Biraz da içte oy kaygısından.
Biz asıl Kürtçülük komplolarına dikkat edelim. Bunlar teori değil, gerçektir.